Ana içeriğe atla

BAZI KIZLAR ÇOK DEĞERLİDİR

 



“İyi Kızlar Aşık Olur” romanından bir metindir bu:

BAZI KIZLAR ÇOK DEĞERLİDİR

 

 

Bazı genç kızlar çok değerlidir

Bacak arasını korumasını biliyorsa ve sanki orası ona ait değil de ruhuna aitmiş gibi hissediyorsa

Ya da biraz zirve yapalım ve diyelim ki orası Allah’a aitmiş gibi bir bağlılık hissediyorsa mavi gökyüzüne

Özellikle ormanda çıplak adımlarla yürüdüğünde

Hiçbir şeyden huzur bulamasa bile basit birkaç hayalle idare edebiliyorsa

Basit birkaç umut mesela

Sadık bir koca, bir işe sadık bir adam ama. Baba olmayı her şeyden çok isteyen

Gece yatmadan önce tıpkı babam gibi ailesine dışarıdan bir kötülük gelecek diye balkonun kapısını evini kapısını kilitleyen uyku sersemi olsa bile

İş boyu canı çıkana kadar çalışsa bile

Evde saçmalayıp komiklikler yapabilen bir adam

Böyle bir hayali varsa genç kızın

Zor yollarda taşlı dikenli can cam parçalarıyla dolu yolda gece gündüz tek başına yürümek için canını dişine takmışsa, mücadelesine bir ata biner gibi dağda vahşi ata biner gibi saygı duyuyorsa, Munzur dağlarındaki vahşi atlar misali.

 

Bazı kızlar çok değerlidir

Bakışlarında içinde çok derinlerinde bir yerinde ağaçların sesliliğine ya da kış gecesi sessizliğine ve yağmur yağarken ritmine dolanan ve onu beşik gibi sallayan sessizliğine dolanıyorsa…

O bakış o ağaç o kararlılık ışıktır

Bir şeye sadık olmalı insan bu korkunç yaşamda

Tıpkı gece bir başka dürtüyle ormanda büyüyen kurtlar gibi

O böcekler o kelebekler ve o gece yürüyen geyiklerin nefesleri… ayazda

Kurtlar bir başka türlü basar gece toprağa av ararken

O genç kızın yıldız gibi ışıması gereken anlar vardır yaşamda

Ve korkunç anlar tükenmez

Yıldız gibi ışımak enerjini yaymak demektir ve bu seni korur

 

 

Bir gaye sebebiyle yaşıyoruz ve yaşatılıyoruz

Ve batığımız tırmandığımız ahşap basamaklar…ve sıklıkla o basamakların arası umutsuz, sonsuz boşluktur

Adım atarsın ama o merdiven basamadığının olmadığın fark edemezsin

Ve şaşın varsa bir melek bir şey o boşluğa yüreğini koyar, ruhunu, azmini.

Mesela babam böyleydi boşluklarıma…saçmalıklarıma…

Çürümüş merdivene göğsünü koyardı… geçmemi sağlardı.

Sonra anladım… jeton geç düştü ama tam düştü…

 

BAZI GENÇ KIZLAR ÇOK DEĞERLİDİR

İnanıyorsa etrafı bulutları ve güneşleri içindeki iyilikle sallayabileceğine

Hiçbir anne ihmal edilmemeli

Yarışları sürekli kaybeden ve sonuncu gelen bir ata benzese bile

Benim ablalarım haklarında söz edilmeyi hak eden yıldızlar gibidirler.

Çok üşüyorum şimdi

Ve dışarda uzun süre kaldım.

Muzaffer ’e bir ekmek aldım

Diğeri bana

Birer yastık hediye ettim onlara

En iyi hediye yastıktır

Dumanlı kafanın dumanını artırır

Huzur verir

Yüreğinle ruhunla verdinse…

Bir ufak çikolata…

 

 

BAZI GENÇ KIZLAR ÇOK DEĞERLİDİR

Ve annesi değil

Zor anlar sırdaşı olur hayatta kalma mücadelesi

Ne sevgiliye sığınır ne çocuğa…

Bir tür yalnızlık geliştirmiştir sığın’lık (geyik) Alaska ormanlarında bir ruh… karanlıkta güçlenen…

 

 

Bitmedi metin

Sonra devam ederim…

 

 

 

 

 

 

İsa Kantarcı


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Daha gelişmiş bir ülke olmak için

  Şiirle başladım yazarlığa. Edebiyat dergilerinde şiirler yayınlattım. Sonra öyküler. Sonra roman yazmaya başladım. Hedef: Daha güzel ve nitelikli bir ülke. Adil bir ülke! Cezaevlerini masum insanlarla doldurmayan bir ülke.. İsa Kantarcı

KÖYLÜ… KIZ KEZBAN

  KÖYLÜ… KIZ KEZBAN     Sabahın erken saatleriydi, bölgede 3 gündür kar fırtınası vardı, yoğun rüzgarla kırbaç gibi yağan ince kar insana nefes aldırmıyor, her şeyi zora, ister istemez kanlı bir mücadeleye sokuyordu. Dağın yamacında 3 kişi kaplumbağa gibi ilerlemeye çalışıyordu, dizlerine kadar kara batmışlardı, bu üç adam elektrik onarım arıza ekibiydi, adamlardan biri çok öndeydi, yumuşak ve derin karda ilerlemekten nefes nefese kalmışlardı ve tamir çantası, ve boyunlarına asılı halatlar vardı, elektrikleri kesik olan köye ulaşmaya çalışıyorlardı. Ölüm tehlikesi altına çok zahmetli bir yürüyüşten sonra yamacın bir noktasında elektrik direkleri göründü, gri renkli dört ayaklı elektrik direkleri, Sibirya’daki evler gibi buz tutmuştu, saçaklar oluşmuştu, antik çağlardan bir kesit gibiydi, ya da buzul çağından. Yakında bakımsız; ama sert bir köpek, bir kadın ve bir adam göründü, ekibi bekleyen köylüler. Arıza olunca bu ekip kar fırtınasında bile, çığ altında kalma riskini göze

GENÇ KIZLARIN İÇ DÜNYASI VE DIŞARDAKİLER

  GENÇ KIZLARIN İÇ DÜNYASI VE DIŞARDAKİLER   Bir kadının yaşı ilerlemişse, artık işlerin hiç düzelmeyeceğini anlamışsa ya da anlamazdan gelmeye çalışıyorsa, ‘yine de bir umut vardır’a sığınmaya çalışıyorsa, birçok hayal kırıklığı biriktirmişse, anne de olamamışsa; bir şeye, bir varlığa sığınmak ister, kızı gibi göreceği bir varlığa… ve o kızı bulduğunsa akıl almaz bir dürtüyle, onu milyon kez doğurmuş gibi, onu doğurmak için yaşamın en güçlü şeytanlarıyla ve engelleriyle bir arenada savaşmışcasına o kızı sahiplenir, bağrına basar. O kutsal alfa ışığı, o mercek, o sihirli şeffaflıktan bakar adeta evrenin en karanlık yüzünü görür gibi, aydınlatır gibi heveslerle, tutkuyla… bu tutku birike birike dağlar olan hayal kırıklıklarını eritmeye başlar, annelik oyunu böyledir, bu akıl almaz içgüdü, kadının canı sıkan şeylerin ve başındaki belaların önemi yoktur, onu yaşatan bir aşkı, bağlantısı vardır hayatla, kozmik bir bağlantı. Ve bu genç kıza bakarken kendi genç kızlığını hatırlar, karşıs