Ana içeriğe atla

HER KIZ BİR GEYİKTİR ASLINDA ÇOCUKLUKTAN GERİ KALAN Ve HATIRLANMAYAN



Her Genç Kız Yasa Dışı Bir Örgüttür Aslında


Bazı kızlar babalarının izinden gider.
Babalarının kaderini yaşarlar.
Anneleri ise canavardır, anneleri onlar için cehennemdir.
En fena cehennemi hazırlarlar kızları için.
Farkında olmadan.
Kızın bütün yapması gereken farkına varmasıdır.
Ne istiyor, ne yapmak istiyor, hayatta nereye gelmek istiyor?
Hissettiklerine, düşüncelerine uyması gerekiyor.
Kız ne yapması gerektiğini yaşayarak, acı deneyimlerden geçe geçe öğrenir.
Kendi doğrusunu zamanla bulur.
Hata yapa yapa bulur doğrusunu.
Ki aileler hata yapmamasını ister kızlarının oğullarının.
“Aman bizi utandıracak bir şey yapma, rezil oluruz.”
Asıl düşman kimdir, nerededir?
İçerdedir.
Anne ve babanın tutumları. Katılıkları!
Kızı baskı altına almaları, saygı denen şeyi hiç bilmemeleri.
Bazı kızlar müthiş bir ışıkla doğar.
Onlar çok büyük iyilikler yapmak için yaratılmışlardır.
Onlar seçilmişlerdir.
Bazısının elinde zikirmatik vardır (tramvayda gördüm bir kısmını, sokaklar onlarla dolu)
Bazısını kalbindedir o zikirmatik. ( o aletin ne olduğunu yaşlı kadınlar iyi bilir)
Kız öyle bir karar alır ki; babasının buna saygı göstermesi imkansızdır.
Annesi ise öfkeyle kudurur. Kızı o kararından caydırmak için ellerlinden geleni yaparlar.
Baba tokatlar kızını, döver, baba böyle bir şeyi ilk kez yapar.
Haberlerde kızını vuran adamlar var, silah sıkmış, sebep: Kız sevgili edinmiş. Tek sebep bu.  Böyle ölen birçok genç kız var.
Genç kız o aldığı kararı uygulamak zorundadır. Kaderi böyle yazılmıştır.
“Hayır ve şer Allah’tandır” der dinimiz. Gel gelim olaylar yaşanırken en dindarı, Allah’a en sadık olduğunu iddia edeni, en güzel görüneni bile dini unutur, din min umurunda olmaz. Kızı istemediği bir şeyi yapamaz, yaparsa savaş açar ona. Bıçaklar ya da çeker vurur. Düşman olur ona, vurmaz; ama ‘vurur’ onu, hayatından siler, ilişkiyi keser. Kız sevdiği adama kaçarsa mesela.
Kız üniversite okuyor diyelim,  bir karar aldı, ailesi karşı çıktı, ailesi ona para yolladığı için onların istediklerini yapmak zorunda, üniversiteyi bitirip iş bulana kadar.
Her kızın gidebileceği bir kapı vardır hayatta, kendini korumayı bilen kızlar için bir kapı vardır. (diğerleri harcanır)
Bu kızlara cidden değer verenler vardır, o kızlar gidip onlarda kalabilir.
O kıza sahip çıkıp kollayan birileri mutlaka çıkacaktır.
Tabi iş bulmaları gerekiyor. Çalışmadan yaşamaları imkansız, çalışmadan bir kız nereye gitse ağırlık yapar. Balık gibi kokmaya başlar.
Gün gelir kız çok sevdiği babasıyla ters düşer, saydığı annesiyle kedi köpek gibi düşman olur.
Bu büyük bir travmadır. Kız ya da erkek bunu yaşamak zorundadır. Dönüşmesi için, büyümesi için, kişisel gelişimi için. Akıl ve ruhsal sağlığı için.
Bizler ailemizin izinden gitmek için doğmuyoruz.
Onların izinde gitme düşüncesi yanlış bir düşüncedir.
Kalıpları yıkmak ve orijinal bireyler olmak için kendi yolumuzda ilerlememiz şart.
Aksi taktirde kukla, kul oluruz. Sınırlı ve uykulu zihinler atılım yapamazlar hayatta.
Ailemizle çatışmalı durumlar bizi üzecektir, çok fena biçimde. Zaman gelir milyonlarca genç insan o travmayı yaşayacak ve zamanla da atlatacaktır.
Kendilerini ailelerine bir şekilde kabul ettirmeyi başaracaklardır.
Birçok genç adam, genç kız bu evrelerden geçmiştir ve geçecektir.
Onlara karşı iyi kalpliliğimizi koruyarak hareket edin.
Onlardan intikam almayı hiç düşünmeyin; çünkü bu sizi iflas ettirir.
Çatışma olmadan müzakere beklenemez.
Çatışma olmadan uzlaşı beklenemez.
Her genç kız bir örgüttür aslında, yasa dışı.
Ve toplum onu ezip sindirmeye ve yok etmeye çabalar. Ebeveynleri ve herkes.
Devlet de yasa dışı örgütleri hiç sevmez.
Onları kodeste çürütüp öldürmek ister.
Demek istediğimi anladınız.
Her genç kız yasa dışı bir örgüttür aslında. Uyanmaya başladığında!
Kendi kişisel devrimini yapana kadar içi rahat etmez, (kendi olana kadar) huzur bulmaz, aşkı yakalayamaz.
İflah olmaz.
Gelenekle kapışmadan özgünlük ve özgülük olmaz. Sittinsene olmaz.


HER KIZ BİR GEYİKTİR ASLINDA

ÇOCUKLUKTAN GERİ KALAN

Ve HATIRLANMAYAN

 



2 Şubat 2020 Pazar

İsa Kantarcı


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Daha gelişmiş bir ülke olmak için

  Şiirle başladım yazarlığa. Edebiyat dergilerinde şiirler yayınlattım. Sonra öyküler. Sonra roman yazmaya başladım. Hedef: Daha güzel ve nitelikli bir ülke. Adil bir ülke! Cezaevlerini masum insanlarla doldurmayan bir ülke.. İsa Kantarcı

KÖYLÜ… KIZ KEZBAN

  KÖYLÜ… KIZ KEZBAN     Sabahın erken saatleriydi, bölgede 3 gündür kar fırtınası vardı, yoğun rüzgarla kırbaç gibi yağan ince kar insana nefes aldırmıyor, her şeyi zora, ister istemez kanlı bir mücadeleye sokuyordu. Dağın yamacında 3 kişi kaplumbağa gibi ilerlemeye çalışıyordu, dizlerine kadar kara batmışlardı, bu üç adam elektrik onarım arıza ekibiydi, adamlardan biri çok öndeydi, yumuşak ve derin karda ilerlemekten nefes nefese kalmışlardı ve tamir çantası, ve boyunlarına asılı halatlar vardı, elektrikleri kesik olan köye ulaşmaya çalışıyorlardı. Ölüm tehlikesi altına çok zahmetli bir yürüyüşten sonra yamacın bir noktasında elektrik direkleri göründü, gri renkli dört ayaklı elektrik direkleri, Sibirya’daki evler gibi buz tutmuştu, saçaklar oluşmuştu, antik çağlardan bir kesit gibiydi, ya da buzul çağından. Yakında bakımsız; ama sert bir köpek, bir kadın ve bir adam göründü, ekibi bekleyen köylüler. Arıza olunca bu ekip kar fırtınasında bile, çığ altında kalma riskini göze

GENÇ KIZLARIN İÇ DÜNYASI VE DIŞARDAKİLER

  GENÇ KIZLARIN İÇ DÜNYASI VE DIŞARDAKİLER   Bir kadının yaşı ilerlemişse, artık işlerin hiç düzelmeyeceğini anlamışsa ya da anlamazdan gelmeye çalışıyorsa, ‘yine de bir umut vardır’a sığınmaya çalışıyorsa, birçok hayal kırıklığı biriktirmişse, anne de olamamışsa; bir şeye, bir varlığa sığınmak ister, kızı gibi göreceği bir varlığa… ve o kızı bulduğunsa akıl almaz bir dürtüyle, onu milyon kez doğurmuş gibi, onu doğurmak için yaşamın en güçlü şeytanlarıyla ve engelleriyle bir arenada savaşmışcasına o kızı sahiplenir, bağrına basar. O kutsal alfa ışığı, o mercek, o sihirli şeffaflıktan bakar adeta evrenin en karanlık yüzünü görür gibi, aydınlatır gibi heveslerle, tutkuyla… bu tutku birike birike dağlar olan hayal kırıklıklarını eritmeye başlar, annelik oyunu böyledir, bu akıl almaz içgüdü, kadının canı sıkan şeylerin ve başındaki belaların önemi yoktur, onu yaşatan bir aşkı, bağlantısı vardır hayatla, kozmik bir bağlantı. Ve bu genç kıza bakarken kendi genç kızlığını hatırlar, karşıs