ESKİ SEVGİLİYLE
TRAMVAYDA KARŞILAŞMAK
Aşık
olduğunuz kişiyle evlenmek ne kadar mümkün? Yüzde üzerinden dersem yüzde %99 oranda
şansınız vardır hayatta.
Evliliğin
yürümesi için şansınız ise %1’dir.
Çünkü
aşık olduğunuz kişi sizin için doğru kişi değildir, genelde.
O
salkım söğüt deli divane aşkların hiçbiri yıllar boyu sürmüyor canlarım.
Alayı
yalan dolan oluyor, sahte bir rüya görmüşüm diyor insanlar.
Nefret,
iğrenç bir his. Bir de çocuklar olmuşsa…ve kişi kadınsa…işi gücü yoksa..olsa bile hayatı bitiktir, bombok demektir.
Boşanmış
kadın ve adamların travmaları, bu yüzden işlenen cinayetler. Adam karısından
boşanıyor; kadın yeni bir erkek arkadaş buluyor, adam gidip ya adamı ya da eski
karısını ya da ikisini birden öldürüyor.
Kızlar
nasıl adamlarla evlenmek ister? Paralı adamlarla, işi güzel adamlarla. Fiziksel
görünümü üst düzey adamlarla. Adamlar da güzel kızlarla evlenmek için can atar.
Bir
genç kız ya da adam şöyle düşünür mü?: “Diyelim evlendik. Ben hastalanırsam bu
kız bana bakar mı?” Neden baksın, basar gider baba evine. Eve para getirme, getireme,
seninle sevişmez, tavır koyar, işten atıl, kaçar gider baba evine. Evlilikler
zevkler üstüne kurulur. Mutlu olacağım, çok güzel günler yaşayacağım
düşüncesiyle. “Evleneceğim, hastalanacağım ve kocam bana bakacak, elden ayaktan
düşeceğim, kocam bana sahip çıkacak” düşünceleri hiç geçmez insanın içinden.
Aşık
adam şöyle düşünür: “Her gece ona sarılıp uyuyabileceğim nihayet. Her akşam iş
dönüşü eve gelince onun yüzünü görebileceğim. Onu çıplak görebileceğim, her
yerini öpebileceğim.” Tatlı düşler görürsün dostum; ama onlar göz açıp
kapayıncaya kadar kısa sürer.
Sağlık
ocağına gitmiştim. İki kadın ayak üstü sohbet ediyor. 55 yaşlarındalar, kadının
biri altına kaçırdığından söz ediyor, öteki de; “her şey bizim için” diyor
sakin sakin.
Benim
babam evlendiğinde zifaf gecesi donunda yırtık görmüş annem. Masa bile yokmuş,
gazete serip üstünde yemek yerlermiş, tek odada yaşarlarmış.
Kafa
kafaya, sırt sırta verip para kazanmışlar, gelişip kalkınmışlar.
Birileri
evleniyor, nikah töreninde yüzler gülümsüyor. Acıyarak bakıyorum bunlara: “Canlarım
hoş geldiniz gerçek cehenneme!”
Kesin
karar verdim, hiçbir kıza aşık olmayacağım artık. Kız bana aşktan yanıp kül
olsa da kafamı eseni yapacağım, içimden geleni. Aşk onun sorunu, ben ondan
geçtim gittim.
İnsanların
aydınlatmak, onlara ilham vermek, onlara moral vermek, onlara yardım etmek her
şeyden çok anlamlıdır.
Aşk
denen iş düşük düzey profillerin meselesidir.
Doğru
kişiyle evlenmek çok mümkün de sen onları beğenmiyorsun, onlar da seni.
Evlen,
yaşa, boşan gör. Durmadan dene. Gör gerçeği.
Başka
türlü gerçeği göreceğimiz yok. Acı çekerek görüyoruz gerçekleri.
Caddede
ansızın..yağmur yapıyor ve kar yağıyor mesela..harika hissediyor genç kadın..
canını yakan eski sevgilisini ya da eski kocasını görünce içinden: “Orospu
çocuğu!” diyor. Başını başka tarafa çeviriyor.
Tramvayda
yolculuk yaparım. Bir olaya denk geldim.
İlkinde
bir genç kadın eski sevgilisine saydırıyor, isyan ediyor, bütün gücüyle
bağırıyor. Genç adam bakıyor, ses etmiyor, şapşal gibi. Genç kadın tramvaydan
tam çıkacakken kapı ağzından bağırıp çağırdı, bir şeyler dedi. Gitti.
Baktım
yeşil gözlerine adamın, kaypak bir gülümseme var suratında.
Sonra
buna benzer bir olayla karşılaştım. O da genç bir kadındı, o da eski sevgisiyle
tramvayda rast geldi ve tramvaydan çıkacakken saydırmaya başladı ona. Küfür
yok, hakaret yok, Allah belanı versin türünde şeyler, belli ki genç kadını çok
üzmüş genç adam, yarım kalmış bir hesaplaşma kalmış aralarında. Ona rast
gelince saydırmaya başladı. Ansızın başlayan biten olay, hayal edin, biri bir
yerden bağırıp çağırıyor öfkeyle, ulan ne oluyor şimdi diye düşünüyorsun.
Herkes başını çevirip isyan eden genç kadına bakmıyor, herkes kendi derdinde.
Genç adam ise utanç içinde köpek yavrusu gibi, ses seda edemiyor, iki olayda da
böyleydi.
Arkada
yaralı genç kadın bırakmayın, mahvolursunuz, ah almayın, beddua almayın.
Hayatınız
biter, enerjiniz kararır, düzelemezsiniz.
16:01
30
Aralık 2020 Çarşamba
İsa
Kantarcı
Yorumlar
Yorum Gönder